Bugün çok sevdiğimiz dostlarımızla Beylerbeyi'nde buluşup, keyifli bir güne başladık. Hayatımda ilk defa yapacağım "Karadeniz Kahvaltısı" için ilk hedefimiz Trabzon Kültür Derneği...
Mekan çok keyifli, yeşillikler içinde bir yer...Pazar olmasına ve kalabalık olmasına rağmen hiçbir şey üstünüze üstünüze gelmiyor. Girişte sırtında bebeğiyle Fadime ve elinde tesbihi ile Temel heykelleri karşılıyor sizi.Trabzonlu sevgili arkadaşım, bu kompozisyonun Karadeniz'de de aynen bu şekilde olduğunu doğruluyor. Hemen az ilerde, mimarlık tarihi dersinden hatırladığım o meşhur serander yöresel adı ile serenti...Gerçekten tasarımı ile onu izlemek bir keyif (Keşke günümüz karadenizli müteahhitleri estetik nedir öğrenseler bu serentiden!)
Kahvaltı menüsüne gelince; kızartılmış trabzon ekmeği, beyaz peynir, siyah zeytin, söğüş domates ve salatalık ile yöresel tatlar kuymak ve kaygana...
Kuymak ne derseniz, Rize'de adı "mıhlama" olan kuymak aslında özel bir trabzon peyniri, biraz un ve tereyağından yapılmış bir yemekmiş. Mıhlama da ise, kuymaktan farklı olarak trabzon peyniri yerine "minci" yani bir çeşit lor peyniri kullanılırmış.Kaygana ise bir çeşit krep, hatta otlu omlet...Hamsilisi de varmış ama biz ilk kez yediğimiz için hamsisiz alalım dedik:) Kayganayı da kuymağı da korkarak denesem de ikisini de çok sevdim.
Kahvaltıdan sonra çaylarımızın yanına gelen bol cevizli, büyük ev baklavası ve bol köpüklü Türk kahvemiz de oldukça güzeldi :)
Mekan güzel, dostlar güzel, muhabbetimiz, sohbetimiz güzel.Daha ne olsun, çok sükür...Sizi çok seviyoruz sevgili çiftimiz (Onlar kendilerini bilir!)Bir kez de karadeniz yemekleri için gitmeliyiz diye düşünüyorum derneğe.Bu sefer hesaplar bizden sevgili çift:)Trabzon Kültür Derneği'nin telefon ve adresi için tık tık...Bir kahvaltı da siz yapın derim.Benden söylemesi...
Hepimize iyi haftalar!
10 yorum:
off canım nasıl çekti şimde o mıhlamadan:)
Mıhlamaya ve turşu kavurmaya bayılırım ben de. Şansıma eski iş yerimdeki bütün patronlar Karadenizli olunca sevmiştim bütün yemeklerini.
Çok da güzel bir yere benziyor, aklımızda olsun :))
Selam annem Trabzonlu benim ve de eşim Rizeli, biz de dolayısıyla çok severiz bu saydığınız lezzetleri. ama beylerbeyinde böyle bir yer oldugunu öğrendiğimiz iyi oldu. bu arada serenti değil serender olacak yanlıi bilmiyorsam, düzeltmek istedim. sevgiler, paylaşım için teşekkürler
Özgecim bu hafta tüm blogcular kahvaltıyı dışarıda yapmış sanırım :) sabahtan beri mahfettiniz beni :))
afiyet olsun...
Anne - Baba Samsunlu olunca ucundan azıcık karadenizli mi oluyorum ben şimdi? Şaka şaka valla horon'u halay'ı sonradan öğrensem de dibine kadar Karadeniz kızıyım ben :)
Ondan sebep acil fiyat, servis, ulaşım vs hususlarında ip ucu istiyorum :))
İsviçreye her gidişimde fondünün Türk yemeği olarak mıhlama adıyla da var olduğunu anlatıyorum. tamam birebir aynı değil ama mantık aynı ve ikisi de çok lezzetli. Afiyet olsun Özgecim... Sevgiler...
ne iyi etmişsin gitmişsin. üstelik bir de yazmışsın.
hafta sonu rotası belli oldu sayenizde:)
simlacım-gideriz senle de:)
lacincim- zaten bızım sektorde karadenizli olmayan patron az:)
ordan burdancım-düzeltme için saol zaten aslı serander ama karadenizde serenti de deniyormuş cnm.ben de yenı ogrendimmm
pelincecim-acken insanın canı istioodu di mi cok:)
volkan-kalderacım, fiyat ne yersen biz ortalama kısı bası 20 tl falan odedık ulasım için ise derneğin verdiğim web sitesine bakabilirsin cnm.öperimmm
mugemmelcim-saolasın sekerim
nalancımm-walla biz de bundan sonra gideriz sıkca.ii eglenceler.
mıhlamaya bayılırım ya bugün de ne güzeldi canım sağol hediyen için
ben trabzonluyum, ve bööle bi yerden haberdar değilim minnettarım size:))
en yakın zamanda gitmeliyim..
Yorum Gönder