İstanbul dışından beni takip eden arkadaslarıma biraz kıskandırmak gibi olacak ama söz siz illerinizi yazın bana sizin illerde de neler yapılabilir yayınlarım canlar...Trafiği,çilesi derken biz bu günlerin güzelliğini iş hayatında gözlemleyemiyoruz ama bir hafta sonu bazılarını uygulasak derim ben..Ne dersiniz?Takılarımla ilgili gümüş malzemelerimi de aldığım için benim favorim her zaman Kapalıçarşı...
İşte ilk 5 alternatif..
1.Üsküdar'dan binin vapura:
İstanbul’da vapurla başıboş bir gezinti için pek çok rota var. Şehrin kalabalığından kaçmak istiyorsanız en uygunu, Boğaz veya Adalar hattı elbette. Herkes bir yerlere koştururken ben keyfime bakayım diyorsanız Kadıköy-Karaköy veya Beşiktaş Karaköy hatlarını deneyebilirsiniz. Gezinti günbatımına denk gelirse, Topkapı Sarayı ardından batan güneşin seyrine doyum olmaz. Sıkı giyinip çıkacaksınız açık güverteye, bir de çay söyleyeceksiniz. Dileyen martılara simit atabilir. Vardığınız yer Adalar veya Anadolu Kavağı’ysa balık keyfi cabası.
2.Taksim-Tünel Gezintisi:
Sabahı öğlene bağlayan saatlerde başlayın yürümeye. Kitapçılara, müzik mağazalarına, vitrinlere baka baka ilerleyin.Pandora ve Robinson Crusoe kitapçılarını ziyaret edin. İnci’de soluklanıp mutlaka profiterol yiyin. Arada yoldan çıkın, ara sokakları koklayın. Yapı Kredi Sanat Merkezi’nde bir sergi varsa gezin. Odakule’den Meşrutiyet Caddesi’ne geçip Pera Müzesi’nde ne var ne yok bakın. Galata’ya doğru yürüyüşe devam edin. Galata Mevlevihanesi’ni, Galata Kulesi’ni ve Perşembe Pazarı’ndaki Arap Camii’ni ziyaret edin.
3.İstanbul Modern Ziyareti:
Fındıklı Salı Pazarı’ndaki İstanbul Modern, açıldığı günden bu yana şehrin cazibe merkezi...O tarihlerdeki sergiyi gezdikten sonra müzenin kafesine uğrayın. Tarihi Yarımada’dan Boğaziçi Köprüsü’ne kadar tüm manzara ayaklarınızın altında olacak. Yağmurlu havanın pusunda karşılaşacağınız görüntü, size eski zaman gezginlerinin anlattığı İstanbul’u hatırlatacak. Boğaz’dan geçen gemileri, vapurları, kuşları seyredin. Üstelik 8 Kasım’a kadar hemen yanındaki Antrepo 3 binasında İstanbul Uluslararası Bienali’ni gezebilirsiniz.
4.Kapalıçarşı:
Yağmurlu ve soğuk bir günde sığınılacak ilk yer. Hem sıcacık ve kuru, hem de renkli ve cazibeli. Sokaklarında kaybolun, bedestenlerini ve hanlarını keşfedin. Işıl ışıl, rengârenk, oyuncaklı yüzlerce ürün arasında dolaşırken zamanın nasıl geçtiğini unutabilirsiniz. Ünlü kapılarından birinden çıktığınızda yağmurun çoktan dinmiş olduğunu bile fark edebilirsiniz.Soluklanmak için Fes Cafe’yi ya da Şark Kahvesini tercih edebilirsiniz.
5.Taksim Meydanını Seyredin:
Taksim Meydanı, İstanbul’un sembolü, tüm şehrin en önemli buluşma noktası. Meydana karşı bir kafede oturup bir kadeh şarap ya da bir fincan kahve enfes olabilir.Sağda Atatürk Kültür Merkezi, solda maksem ve çiçekçiler, karşınızda Gezi Parkı ve önünde hiç bitmeyen bir insan trafiği...
4 yorum:
Ahhh kapalıçarşı her fırsat bulduğumda gittiğim tek yer gezmelere doyamıyorum çok severim birde üsküdar, adalar, anadolu kavağı...
Taksime dair üzücü bir hatıram da olmasa yıllardır gitmediğim taksim demek isterdim ama orayı hiç sevmiyorum.
Saydığın yerlere çok uzun zamandır gitmedim... vallahi aslında aklım halen çifte kavrulmuş lokumlarda.. ;))bu bayram evde olsamda olmasamda gidip alıcam mutlaka..
Gezenler bizim yerimize de gezin:(
Özgeye gelinir mis gibi börekler yenir, tekrar sağol o güzel gün ve kermeste yanımda olduğun için, daha da önemlisi dostum diyebileceğim biri olduğun için cano!
Yorum Gönder