Geçen kış !f İstanbul Film Festivali’nin ana teması idi ‘Do It Yourself’ (DIY). ‘Kendin yap’ demek yerine ‘senden başla’ sloganını kullanmayı uygun görmüşlerdi. Tema bu olunca haliyle DIY’ı benimsemiş kişilikler hakkında filmler bol keseden gösterildi, DIY’ı yaşam tarzı haline getirenler kimine ilham kaynağının âlâsı oldu.
Ancak ekonomik krizin de etkisiyle sanatçılar kadar sıradan insanların da DIY’ı benimsediği uçan kuşun bile malumu. Bunu vesile edinerek ben de sizlere DIY nedir ne değildir, nasıl uygulanır birkaç tavsiyede bulunayım istedim. Sayemde DIYer (do it yourselfer) olmak için ilk adımı atacaksınız, daha ne kıyak yapayım size. Buyrun DIY 101 dersine...
Ne demekmiş bu DIY, nereden gelirmiş?1970’lerde çıktı ortaya. Bunu bilin yeter, tarih dersi tadında bilgilerle, DIY’a yabancılaşın istemiyorum. Punk kültürüyle paralel ilerlediğini yazın bir köşeye. Yani 1970’lerin punk grupları DIY konusunda hayli ilham vericiydi. Adamlar plak şirketlerine hareket çekiyor, kendi kayıtlarını kendi yapıyor, konserlerini kendileri ayarlıyordu. Punk fanzinlerinin (100 civarı basılan, el emeği göz nuru yayınlar) ortaya çıkışı da bu döneme rastlar. Fanzinler sayesinde punk kültürü yayıldıkça yayıldı. DIY punk’ıyla ilgilenenler şu isme ekstra dikkat etsin: CD Presents. David Ferguson’ın 1979’da kurduğu punk müzisyenlerine kayıt stüdyosu ve konser ayarlayan, bu grupların albümlerini basan tam DIY kafasında bir oluşum. Bakın ‘şirket’ demeye dilim varmıyor.
Aslında DIY dediğimiz olay ‘kendi kendinize’ yaptığınız her şey. İlla sanat yapmanıza, bir şey üretmenize gerek yok. Arabanız mı bozuldu? Tamirciye götürmeyip kendiniz kasarsanız, bu da DIY. DIY’in kendi elbiseni kendin dikme, müziğini evinde kaydetme, ev eşyanı kendin yapma gibi hobi ve moda tarafı bir kenara, ideolojik bir yönü de var; onu da dikkate alın. Sömürü ile adı aynı cümlede geçen çokuluslu şirketlere karşı duruyor DIY ideolojik olarak. ‘Think globally, act locally’ (global düşün, lokal hareket et) diyorlar. Modern dünyanın seri üretimine karşılar. Bu şekilde üretim yapan şirketlerin iş gücünü ve doğayı sömürdüğünü düşünüyorlar, doğru söze ne hacet...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder