Geçtiğimiz günlerde 15 milyon öğrenci ders başı yaptı...
Bilecikli Ahmet ise, Mecidiyeköy’deki Profilo trafik ışıklarında elindeki kağıt mendilleri satmak için yeşil ışığın yanmasını bekleyen araçların camlarını tıklatıyordu.
“Sen okula gitmiyor musun” dedim, gerisi geldi:
- İki sene önce dördüncü sınıfı bitirdim ve bıraktım.
- Neden?
- Babam hapse girdi...
- Ne yaptı ki?
- İnce iş... Şimdi anlatamam...
- Annen neden çalışmıyor peki?
- O da çalışıyor, aha orda... (Eliyle 10-15 metre uzakta kucağında bir bebekle dilenen kadını gösteriyor.)
- Oooo, iyisiniz... Bu ışıklar sizin kontrolünüzde yani...
- Kız kardeşim de cam siliyor...
- Vay, vay, vay... İyi para götürüyorsunuzdur...
- Üçümüz günde 200-250 liradan aşağı toplamıyoruz... - Ayda 6 milyar eder...
- Geçiyor... Ama pazar günleri çalışmıyoruz... Çünkü pazarları bu ışıklar tıkanmıyor. İş olmuyor. Ben de balık tutup satıyorum. Sana da getireyim mi?
- Boş ver balığı, o kadar parayı ne yapıyorsunuz?
- Birazını babama gönderiyoruz, birazını yiyoruz, yarısını da biriktiriyoruz.
- Biriktirince ne yapacaksın, dükkân mı açacaksın kendine?
- Manyak mıyım be abi, ne dükkânı... Araba alacağız. Babam hapse girmeden önce korsan (kaçak taksicilik) yapıyordu, büyüyünce ben de aynı işi yapacağım.
- Ev almayacak mısınız?
- Evimiz var, belediye verdi. Kâğıthane’de...
***
Bu sırada ışık yeşile dönüyor ve arkamdaki araçların sürücüleri kornalarına abanmaya başlıyor... Ama muhabbet tatlı, Ahmet’le biraz daha konuşmak için arabayı iyice kenara çekiyorum.
- Okulu tamamen bıraktın yani...
- Okusam ne olacak ki? Benim öğretmen yirmi yıl okumuş, bin lira kazanıyor. Yaşanır mı o parayla? Hem ben her gün internete giriyorum, o yeter.
- Bilgisayarın da mı var?
- Niye olmasın ki?
- Peki; arkadaşların okula giderken hiç mi üzülmüyorsun?
- Önce üzülüyordum, ama artık sigara paralarını bile ben veriyorum. En zenginleri benim şimdi.
Ahmet işin kolayını bulmuş, yolunu çizmiş; ne söylesem nafile... Vedalaşıp gitmek için hamle ediyorum, suratı asılıyor:
- O kadar çene çaldık, bir beşlik bile atmayacak mısın?
***
Dün 15 milyon öğrenci dersbaşı yaptı...
Şanslı olanlar üniversiteyi kazanıp, öğretmen, doktor, mühendis olacak ve Ahmet’in dediği gibi ayda bin liraya talim edecek. Çoğu da işsizler kervanına katılacak.
Ahmet ise o zamana kadar çoktan altına arabasını çekip, korsana başlamış olacak.
Belki de işleri iyice yoluna girecek ve “filo” kuracak...
Çoğumuz sokakta gördüğümüz o çocuklara acıyoruz ya...
Bence asıl kendi çocuklarımızın geleceği için kaygılanmalıyız!
9 yorum:
hmm sasirdim simdi..ne dusunse insan.
ben de universite ogrencisiyim, ben de belki ayda bir milyara talim edicem. ama bu kadar yuzeysel olmamali her sey.
egitim sadece para kazanmak degil..
tek yonlu bakmamak lazim..
bu sokakta calisan cocuklara bir sey yapilmasi lazim.. ayda bir iki milyarla insan yetinir belki ama bir ulke boyle zihniyetlerle buyuyen, okumayi sadece para kazanmak sanan, cahil cocuklarla genclerle bir yere varamaz ki.
cok yazik oluyor bir cok seye..
Ne iyi oldu paylaşığın canım... Ben de ışıklardaki çocuklara her zaman acırdım. Mümkünse her ışıklar kırmızıya döndüğünde bozuklukları tutuştururdum ellerine... Ama bu okuduklarımla hayrete düştüm doğrusu, son paragraftaki gibi önce kendi çocuğumuz için kaygılanmalıyız doğrusu...
Bu yazıyı okuyunca içim acıdı. Maalesef Türkiye gerçeği işte. Yazık hem de çok yazık...
Merhametli olmamız nelere sebeb veriyor kullanılıyoruz malesef çok üzüldüm.:(
Paylaşımınız için teşekkürler.
Sevgiyle kalın...
vallahi doğru cammı sildirsek.ay yazı çok sardı beni insan hem üzülüyo hem düşünüyo hem kaygılanıyo nebilim yinede kötü nereye gidecek bu yeninesil
Iste böyle egitimsiz yetisen ve sadece paraya odaklanarak büyüyen bir nesilden ileride ne bekleyebiliriz ki..
okurken tüylerim diken diken oldu! paylaştığın için sağol canım ;)
dilim tutuldu... yureğim burkuldu..
kanım dondu :(
çok teşekkürler paylaşımınız için.
Yorum Gönder